SIFAT TAMLAMASI الصفاةُ و الموصوفُ
Tabii olduğu kelimenin, nasıllık ve niceliğini bildiren kelimeye sıfat,
nasıllığı bildirilen kelimeye mevsuf denir.
Sıfat tamlamasında sıfat, daima nitelediği isimden sonra gelir ve her
bakımdan ona tabii olur. Dolayısıyla önce mevsuf, sonra sıfat gelir.
رجلٌ سمينٌ : şişman adam. Burada رجل kelimesi mevsuf yani nitelenen,
سمين kelimesi ise sıfat yani niteliktir. Sıfata nat, mevsufa menut da denir.
طالبٌ مجتهدٌ : çalışkan öğrenci
موصوف صفة
بنتٌ جميلةٌ : güzel kız
موصوف صفة
بيتٌ نطيفٌ : temiz ev
موصوف صفة
مسجد آبيرٌ : büyük camii
موصوف صفة
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi sıfat daima mevsuftan sonra gelir ve onunla
aynı harekeyi taşır. Örnekler:
جاءَ الطالبُ المجتهدُ : Çalışkan öğrenci geldi.
آلّمتُ الطاابَ المجتهدَ : Çalışkan öğrenciyle konuştum.
سلّمتُ على الطاابِ المجتهدِ : Çalışkan öğrenciye selam verdim.
Sıfat her bakımdan mevsufuna uymakla beraber gayri akil( yani insan
dışındaki) çoğulun sıfatı müfred müennes olarak gelir. Örnek:
في الشارعِ سياراتٌ آثيرةٌ : Caddede birçok araba var.
عنديِ أقلامٌ جميلةٌ : Bende birçok güzel kalem var.
في إستانبول مساجدُ آبيرةٌ : İstanbul’da bir çok büyük camii var.
في المكتَبَةِ آُتُبٌ مُفيدةٌ : Kütüphanede birçok faydalı kitap var.
Akıllı varlıklar yani insanlar için kullanılan çoğul kelimelerin sıfatları ise
“sıfat her konuda mevsufuna uyar” kuralı gereğince yine çoğul olarak gelir.
Örnek cümleler:
جاءَ طفلٌ صغيرٌ : Küçük bir çocuk geldi.
رأيتُ طفلاً صغيراً : Küçük bir çocuk gördüm.
جاءتْ طفلةٌ صغيرةٌ : Küçük bir kız çocuğu geldi.
جاءَ أطفالٌ صِغَارٌ : Küçük çocuklar geldi.
جاءتْ طَِفلاتٌ صغيراتٌ :Küçük kız çocukları geldi.